Türkiye’de sürdürülebilir blockchain ekosistemi oluşturarak, bu teknoloji ile yeni dönem iş yapış biçimlerinin önündeki zorlukların giderilmesine yönelik bir paylaşım platformu oluşturmak amacıyla kurulan Blockchain Türkiye Platformu, İstanbul Üniversitesi ve Atez işbirliğiyle Türkiye’nin devlet üniversitesi özelindeki ilk Blockchain Laboratuvarı hayata geçirildi.
Türkiye’nin “iktisat fakültesi” ismiyle anılan ilk okulu, geçtiğimiz hafta geleceğin iş dünyası için önemli bir adım attı. 1936’da kurulan fakülte çatısı altında Türkiye’nin ilk devlet üniversitesi özelinde blockchain laboratuvarı kuruldu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin Beyazıt’taki laboratuvarında blockchain dünyasının ihtiyaçlarına göre donatılmış genç yetenekler yetiştirilecek.
Dezavantajlı gruplar ve gençler için blockchain tabanlı teknoloji eğitimlerinin verilmesi planlanan Blockchain Laboratuvarında, nitelikli iş gücüne doğrudan katkı sağlamak amacıyla İstanbul’daki gençler için farkındalık oluşturacak etkinlikler düzenlenecek.
TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin;
“Türkiye'nin en saygın ve köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ile de aynı strateji doğrultusunda bir işbirliği gerçekleştirildi. Dezavantajlı gruplar-gençler için blockchain tabanlı teknoloji eğitimleri noktasında katkı sunmak; sanayi, üniversite ve STK işbirliği yapılarak araştırma geliştirme faaliyetlerinde kamu yararı gözetilerek programlar düzenlenmesi hedeflenmektedir.”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Blockchain Laboratuvarı bünyesinde sanayi, üniversite ve sivil toplum kuruluşu (STK) iş birliklerinin yapılması, araştırma- geliştirme faaliyetlerinde kamu yararı gözetilerek programlar düzenlenmesi hedefleniyor.
İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayım Yorğun ;
“Bizi asıl motive eden unsur, gelenek ve geleceği buluşturma hedefi. Bu yıl Bilişim Sistemleri Bölümü’nü açtık. Gelecek yıl öğrenci almaya başlayacağız. Ayrıca Harvard’dan kodlama eğitimini seçmeli ders olarak programa dahil ettik. Şu anda 600 öğrencimiz bu dersi alıyor. Yabancı dil çok önemli. Şu anda beş bölümde yüzde 30, üç bölümde de yüzde 100 İngilizce eğitim veriliyor. Ayrıca yapay zeka teknolojilerini de yine seçmeli ders olarak programa aldık. Teori ile pratiği buluşturalım dedik. Bunun için bir Blockchain Laboratuvarı açmak istiyorduk. Bu sırada yollarımız Atez Yazılım ile kesişti.”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Blockchain Laboratuvarı, güçlü bir kapasite ile yola çıkmış. 100 bilgisayarın bulunduğu bu merkez ciddi bir istihdam merkezi olarak da görülüyor. Prof. Dr. Yorğun, laboratuvarın sadece üniversite öğrencilerine değil dışarıdan da ilgilenen gençlerin yetiştirilmesine açık olacağını söylüyor. İlginin çok yoğun olduğunun altının çizen Yorğun’un hedefi, 1,5 yıl içinde 700 öğrenciyi buradan mezun etmek.
Atez Yazılım Genel Müdürü Dr. Kenan Güler laboratuvar için ilk adımın İktisat Kulübü'nün gençlerinden geldiğini söyledi;
“Beni ziyaret ettiler. Planlarını anlattılar. Hemen Bilişim Vakfı ile bir araya geldik. Çünkü Türkiye’de blockchain alanında ciddi bir yetenek eksikliği var. Kafamızda modellemeyi kurguladık. Sadece Atez değil, bizim gibi bu alanda planları olan birçok şirket, buradan mezun olan gençleri hemen istihdam edecek.”
Dr. Güler’in dikkat çektiği konu Singapur, Japonya gibi ülkeler bu alanda büyürken Türkiye’nin geri kalmama zorunluluğu. “Bu teknoloji Avrupa’da yeni yer buluyor ama Türk gençlerinin, şirketlerinin bu süreçte hazırlıklarını yapması gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Gümrük Örgütü, OECD, AB gibi üst kuruluşlar blockchainle ticaret için testlere başladı. Yani bu laboratuvarın zamanlaması harika. Bu talebe uygun eğitimler verilmesi gerekiyor” diyen Güler, Türkiye’nin de bu alanda yeni projelere hazırlık yaptığının altını çiziyor.
Prof. Dr. Yorğun’a göre son günlerde öne çıkan “donanımlı beyin göçü”nün önüne geçilebilmesi için bu laboratuvar gibi yatırımlar yapılmalı, işbirlikleriyle ekosistem güçlendirilmeli. Her projenin, her adımın beyin göçünün önüne geçmek adına etkili olduğunu ifade eden Yorğun, “Güney Kore bir blockchain adası yaptı. Biz de İstanbul’un birkaç yerinde böyle merkezler yapsak çok iyi olur. Elimde imkan olsa Unkapanı’ndan Süleymaniye’ye kadar olan alanı İstanbul Üniversitesi’ne dahil eder, burada geleceğin bilimsel çalışmaları için yeni laboratuvarlar kurarım.” sözleriyle anlatıyor hayallerini.
Kaynak: Dünya Gazetesi
Comments